Şeker hastalığı (diyabet) pankreasın yeterli miktarda insülin hormonu üretememesi ya da ürettiği insülini etkili bir şekilde kullanamaması sebebiyle oluşan ve ömür boyu insanı etkileyen bir hastalıktır. Şeker hastalarında görülen ortak belirtilerden bazıları şunlardır; çok su içme, çok sık idrara çıkma, yorgunluk, halsizlik, hızlı ve sebebi bilinemeyen kilo kayıpları, sık tekrarlayan enfeksiyonlar. Siz de bu belirtilerden bir veya birkaçına sahipseniz, uzman bir hekime kontrole gitmeniz uygun olacaktır.
Açlık kan şekerinin normal şartlarda 120'in üstüne çıkması ya da tokluk kan şekerinin 140'üstüne çıkması şeker hastalığını gösterir. Şeker hastalığı sistemik ve bütün vücudu etkileyen bir hastalık olduğu için ağız içinde ve diş etlerinde de etkisini gösterir, hastalıkların gelişmesi kolaylaşır. Genel olarak şeker hastalarında vücudun savunma sitemi zayıflar ve buna bağlı olarak diş ve diş etlerinde meydana gelecek bir apsenin iyileşmesi gecikir. Bu apseler de şekerin yükselmesine sebep olur.
Şeker hastalarında sıklıkla ağızda kuruluk görülür ve bu kuruluğa bağlı olarak tükürüğün yıkama etkisi azalır. Böylelikle ağız temizliği zorlaşır ve dişlerin üzerin de bakteri plağı daha kolay birikir. Bu da hem dişlerde çürüklerin oluşmasına sebep olurken, hem de tükürüğün yıkama etkisinin azalmasına bağlı olarak diş eti hastalıklarına neden olur. Zamanla diş ve diş etleri arasında oluşan cepler yeni bakterilerin gelişmesini sağlar ve böylelikle olay dişlerin kayıplarına kadar devam eder.
Bunların yanı sıra, şeker zaman içinde küçük damarları etkiler ve bu damarların etkilediği alanlarda beslenme bozukluklarına neden olabilir. İyi beslenemeyen diş etlerinde iltihap oluşumu kolaylaşır ve zor iyileşir. Sonuçta diyabetlilerde ağız içinde çeşitli sorunların ortaya çıkmasına neden olan birden fazla faktör bulunur ve zamanında müdahale edilmeyen diş eti iltihapları ciddi sonuçlara yol açabilir. Ağız içindeki enfeksiyonlar şeker kontrolünü güçleştirir ve olay bir kısır döngü halini alır. İlerlemiş bir diş eti iltihabı ancak cerrahi müdahale ile iyileşebilir.
Şeker Hastalığı Diş ve Diş Eti Tedavilerine Engel midir?
Diş tedavisi için anestezi uygulanacak ise şeker hastaları için epinefrin içermeyen anestezik ilaçlar tercih edilmelidir. Kontrol altında olmayan şeker hastalarının önemli tedavilerinden önce mutlaka sağlık kontrolü yaptırması uygun olacaktır. Eğer mümkünse tedavi şeker kontrolü sağlanana kadar beklenebilir. Ancak diyabetin kendisi ve insülin kullanımı, ağız içi müdahaleler için kesinlikle bir engel ya da tehlike oluşturmaz. Benzer şekilde, şeker hastaları eğer gerekiyorsa antibiyotik tedavisi de rahatlıkla uygulayabilirler. Ağız içi sorunlarının şeker hastalığının tedavisini güçleştireceği ve şeker dengesini bozacağı da göz önüne alınarak bu sorunlarla vakit geçirmeksizin mücadele edilmelidir.
Şeker Hastaları Diş ve Diş Eti Problemlerine Nelere Dikkat etmelidirler?
Diş eti hastalıklarının önlenmesi için her şeyden önce iyi bir şeker kontrolünün sağlanması ve düzenli ağız bakımı gereklidir. Dişlerinizi her yemekten sonra günde en az iki defa fırçalayınız. Fırçalama süresi en az iki dakika olmalıdır. Uçları yuvarlatılmış yumuşak ve naylon fırça kullanılmalı. Fırça ile diş eti arasındaki açı 45 derece olacak şekilde tutulmalı, diş etlerinden dişlere doğru fırça yumuşak ve dairesel hareketlerle tüm diş yüzeylerini kapsayacak şeklide kullanılmalı, dilinizin üzerini fırçalanmalı, diş aralarındaki bakterileri uzaklaştırmak için günde en az bir defa diş ipi kullanılmalı ve diş taşları temizliği ve diş etleri kontrolü için en az altı ayda bir düzenli olarak diş hekimine kontrole gidilmelidir
Şeker Hastalarında Ağız Bakımı Neden Önemlidir?
Şeker hastalarının doğru ve sağlıklı beslenmesi çok önemlidir. Doğru beslenme de seçilecek gıdalar kadar, hastanın rahat bir şekilde çiğneyebilmesi de önem arz eder. Sağlıksız dolgular, dişlerdeki çapraşıklıklar, diş etlerinde rahatsızlıklar, kötü yapılmış kaplama ve protezler, doğru besinler tüketilse bile, rahat çiğneyebilme ve düzgün ağız bakımına engel oluşturacaktır. Böylelikle hem çiğneme işlemi tam yapılamayacak, hızlı ve tam parçalanamadan besinler hızla yutulacak ve doyma hissi oluşmadan, fazla besin tüketmeye sebep olacaktır ki bu da şeker hastalarının beslenmesinde en istemeyeceğimiz şey olacaktır.
Zerrin Tüfekçi
Ankara Life dergisi, Nisan 2016