Protetik Tedaviler
Ülkemizde ve dünyada pek çok kişi protez kullanmaktadır. Tam ya da bölümlü protez uygulanan kişi sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu tip hareketli protezler kaybedilen estetiğin kazandırılmasının yanı sıra fonksiyon (çiğneme) ve fonasyonun (konuşma) düzenlenmesi için de önem arz ederler. Ağız içi protezler vücuda takılan diğer protezler ile kıyaslandığında çok daha rahat alışılan protezlerdir. Estetik ve fonksiyon açısından kaybedilen dokuya en yakın protezler olarak kabul görseler de, yapımları tamamlandıktan sonra yanakların, dudakların, çene ekleminin, dil ve beynin proteze alışabilmesi için uyum süresine ihtiyaç vardır. Bu süre içerisinde oluşan sıkıntılar, diş hekiminiz ile iyi bir işbirliği sağlanarak rahatça aşılabilir.
Bölümlü ve Tam Hareketli Protezler (Damak Protezler)
Bütün veya kısmi diş kayıplarına bağlı olarak oluşmuş diş eksikliklerinin tamamlanabilmesi için hareketli protezler çok eski yıllardan bu yana uygulanmaktadır. Bu protezler, hem dişlerden hem de çenelerdeki dişsiz alanlardan destek alarak ağızda konumlanırlar. Destek diş ve dokuların yapılarına göre bu tip protezlerin ağızdaki stabilitesi değişiklik arz eder. Tam protezler, ağızda hiç diş olmadığından dişlerden destek alamazlar. Üst çenede tam protez vakum etkisiyle yer çekimine karşı koyarken, alt çenede dil, dudak ve yanak kaslarının hareketliliği tam protezlerin stabilitesini negatif yönde etkiler. Alt çene protezlerinin ağızda daha hareketsiz hale gelmesi, zamanla kasların proteze alışarak kas tonusunun artması sonucunda mümkün olacaktır.
Kısmi diş eksikliklerinde hareketli protez yapımı tercih edilmişse, dişlerden kroşeler veya hassas tutucular yardımıyla ilave destek alınarak daha stabil protezler elde edilebilir. Bu tip protezlerin en önemli avantajları, hesaplı ve kısa sürede yapılabilmesidir. Dezavantajları ise, kroşelerin destek dişleri aşındırarak çürümesine neden olması, dişlere etki eden fazla kuvvetlerin destek dokuların yıkımına neden olması, çene kemiğine yeterince kuvvet iletiminin sağlanamaması sonucu çene kemiğinin yıkımının durmaması ve gece çıkartılma gereklilikleri olarak sayılabilir.